Cemalettin OLGUN
ceolgun@gmail.com
SON HALKA- NAFİYE HALA
13/07/2011 Karacaören köyünün geçmişten günümüze uzanan geleneksel hikaye kültürünün son kaynak kişisi Nafiye Yalçın 12 Temmmuz 2011 günü 76 yaşındayken Hakkın rahmetine kavuştu. mekanı cennet olsun . Sevgili okuyucular, eskiden uzun kış gecelerinde anadolumuzun bir ucra köşesinde bulunan köyümüzde akşam yemeğinden sonra erkekler köy odalarına veya odasını yakıp ısıtan bir köylünün odasında toplanırlar sohbet ikramdan sonra Abit Çavuş'un eşsiz yorumuyla cenk kitaplarından dizi halinde serüvenler dinlerlerdi. Bayanlar ve çocuklar ise Nafiye Yalçın'ın evine toplanırdı, evdekilerin hizmet ve ikramlarından sonra herkes pür dikkat Nafiye Hala'nın uzayıp giden ter temiz anlatımıyla eski hikayeleri dinlerdi. "Bir varımış, bir yoğumuş, Allahın kulu çoğumuş, çok söyleyen yoğumuş"dediğinde hikaye başlar bitene kadar dinleyenlerden çıt dahi çıkmazdı. Nafiye Hala'nın okur yazarlığı yoktu ancak kuvvetli bir hafızası vardı, her gece ayrı bir hikaye anlatırdı, bukadar hikayeyi su gibi anlatabilen, anlattıklarını dinletebilen bir başkası yoktu. Kaf dağını, bir dudağı yerde bir dudağı gökte olan ejderhaları, lalaları, padişahları, veziri, vüzerayı, gaa deyince ekmek, guu deyince su isteyen zülfü anka kuşunu, dev analarını, al kızlarını vel hasıl tüm hikaye ritüellerini ilk olarak ondan duymuştuk. Köyde o dönemler yaşayıpta Nafiye hala'nın hikayelerini dinlemeyen yoktur. O'nun evinde eşinin mütevazi bütçesine rağmen yemek yemeyen çay içmeyen bir insan bilmiyorum. Nafiye hala'nın anne ve babası köyde yalnız yaşıyordu, istanbulda olan çocuklarını ziyaret etmek için 25 Kasım 1961 günü erzaklarını bir merkebin sırtına sararak karı-koca yaya olarak İmranlıya gitmek üzere yola çıkmışlardı, köyden ayrıldıktan bir kaç saat sonra kar fırtına bastırmıştı, Nafiye hala'nın anne ve babası İmranlıya gidemeden yolda tipiye yakalanıp donarak can vermişlerdi. Donmuş cesetleri 27.11.1961 günü ancak bulunabilmişti. Anne ve babasını bu şekilde kaybettiğinde Nafiye hala 26 yaşındaydı, çok acılar çekmişti. Karacaören köyünden İstanbula ilk ailesel göçü 1967 yılında Yalçın ailesinden Mevlit- Nafiye Yalçın yapmışlardır. 1967 nin güz aylarında köyünden göç edip Pendik Dolayoba Velibaba Mahallesine geldiklerinde hikaye geleneğini burada da sürdürdü Nafiye hala. Köy mü şehir mi ne olduğu belli olmayan bu yere alışmak hiç kolay olmadı. Dolayoba ismi kulağa hoş gelsin diye Dolarbağ olarak çağrılmasına, bu şekilde anılmasına O, vesile olmuştur. Dolay Oba ingilizce terim gibi geliyordu, okunuşu ile yazılışı farklı olsa gerekki herkes anlasın diye DOLARBAĞ dedi bu yerin ismi dolarbağ olarak kaldı. Nafiye hala'nın oğlu İsmail o yilları şöyle anlatmıştı bana " eskiden Dolyobada haftada 2 gün yazlık sinemada film seyredilirdi, film olmadığı günlerde ise komşular bizim evde toplanır annemin hikayelerini dinlerlerdi, bazen tek hikaye kesmezdi milleti 2 hikaye birden anlatırdı" Nafiye halanın son nefesini verdiği evi de aynı köydeki evi gibiydi. Köydeki evine insanlar hikayeler dinlemek için gelirdi,Velibabadaki evi ise köyden kalkıp İstanbula gelenlerle dolup taşardı. Köylüllerin o yıllarda gidecek yerleri yoktu yolu gurbet ellere, istanbullara düşenler mutlaka buraya uğrarlar yine Nafiye Halaya misafir olurlar, ekmeğini yerlerlerdi. O nun hakkı hepimizde var, acaba bizlere hakkını helal ettimi... Bu yazımı okuyan Karacaören köylü, Polat dereli genç kardeşim, belki sizler bilmezsiniz ancak babanıza, annenize, abinize, bir büyüğünüze sorun anlatacaktır, 1960 ve 70 lerdeki yoksulluk dolu o yıllarda mutlaka Nafiye halanın hiç olmazsa bir tas suyunu, bir bardak çayını içmiş, bir sahan yemeğini yemişizdir, kendilerinin dahi zar-zor sığdığı evinde bir gece misafir olmuşuzdur, Üzerimizde hakkı vardır, hepimiz haklarımızı gani gani helal edelim. Nur içinde yat köyümüzün aydın ruhlu Osmanlı kadını.
|
Yorumlar |
Başsağlığı 21/07/2011 00:57 Nafiye Ablamıza Allah'dan rahmet, geride kalanlarına, sabır ve metanet dilerim. Büyüklerimiz o köylerin ser sefil yokluk ve yoksulluklar içerisinde çilesini çektiler. Geride kalanlar çekilen çileler yüzünden şimdi rahat bir yaşam sürüyorlar.. Allah onlardan razı olsun. AbdullaH ARSLAN 19/07/2011 16:08 allah ramet eylesin.nur içinde yatsın.
evet abi dediğin gibi son halkalar bunlar.
helal olsun haklarımız.ailesine başsağlığı dilerim. Celalettin KESKİN 15/07/2011 00:13 yalçın ailesinin devrilen uluçınarı babaannem NAFİYE YALÇIN için yazmış olduğunuz bu makale için ailem ve şahsım adıma teşekkür ederim zaten babamdan köyden gelişimizden itibaren doloyabanın dolarbağ söylemini babaannemin hikayelerini hep dinlerdik hatta babaannem mahallemizin yani eski adıyla dolayoba (dolarbağ) köyünün yanlız hikaye anlatan ablası değil istanbula gurbete gelmiş ya da göç ederek gelen tüm hemşerilerinin he hemşehrisi olmayan başka illerden de gelen komşularımızın hem rehberliğini hemde köyümüzün ebesi olmadığı için bir çok insana ebelik yapmıştır cenazede gördüğüm bir çok hemşehrimiz olmayan insanları o benim ebem di dediklerine şahit oldum ......
NUR İÇİNDE YAT SÜPER BABAANNE .... Feyyaz YALÇIN |
Yazarın diğer yazıları |
KATRAN BABA - 20/05/2020 |
KATRAN BABA |
BAL HATUN CAMİİ / Levent Kürşat Kırca & Cemalettin Olgun - 28/04/2020 |
SUŞEHRİ BAL HATUN CAMİİ Levent Kürşat Kırca & Cemalettin Olgun |
TÜRK KAYAKÇILIĞI SİVAS SUŞEHRİ BULDUR KÖYÜNDE BAŞLADI - 19/02/2020 |
TÜRK KAYAKÇILIĞI SİVAS SUŞEHRİ BULDUR KÖYÜNDEN BAŞLADI |
HASAN MEŞELİ İstikbalin Valisi İmranlı Hanelerinde - 18/06/2019 |
Ne yanar kimse bana âteş-i dîlden özge Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı / Fuzuli |
Anıtkabir İnşaatında Çıkan Tüneller - 15/06/2019 |
ABDURAHMAN USTA'NIN ANILARI |
Kapıdaki Yüzler - 16/10/2018 |
KAPIDAKİ YÜZLER |
VELİ BABA TÜRBESİ - 17/01/2018 |
VELİ BABA TÜRBESİ BİR HUZUR BELDESİ |
ŞAH TEPE - 01/04/2017 |
İmranlı Haber dergisi. 10. Sayı. Mart.2017 |
TARİHİ İMRANLI ÇEŞMESİ - 01/06/2015 |
HARBDAN HATIRA |
Devamı |