Çok klasik bir tarifle karşınızdayım bugün. Türk mutfağının vazgeçilmezlerindendir. Bir misafir geldiği zaman tavuk pişirirsen basit yemek yapmış diye düşünebilirler mesela ama Kuru Fasulyeiçin kimsenin söyleyecek sözü olmaz. Kuru Fasulye candır çünkü. Çocukluğuma dair izler taşıdığı için ayrıca önemlidir benim için.
Ben ve benim yaşıtlarım fasulyenin aslında sobanın üstünde saatlerce kaynayarak pişen bir yemek olduğunu bilen son nesiliz muhtemelen. Yemek kokusuyla karışık sobanın üzerine sıçrayan yemek suyunun yanma kokusunu hatırlayanlarınız vardır.
Tencere ve hatta çömlek ateşe sabah ev işleri toplandıktan hemen sonra konur ki erkenden hazır olsun. Öğleden sonra oturmaya gidilecekse de yemek yapmak için eve erken dönme telaşı olmasın. Yemek yenmesine yakın da en yakın dostu pilav hazırlanır. Yanına da turşu olur, ayran olur, salata olur, ne koyarsan o olur. Ama ben en çok yeşil domates turşusunu severim. Hele bir de ayran varsa daha iyisi şamda kayısı diyebilirim ancak:)
Farklı pişirme yöntemleri vardır Kuru fasulyenin. Kimi önce soğanla fasulyeyi haşlayıp salçasını sonradan kavurur, kimi sucuklu yapar, kimi et, kimi pastırma koyar. Ben en sade haliyle, salçasıyla birlikte kaynamışını severim. Salça ve Fasulye birbiriyle özleşir iyice. Bugüne kadar siz nasıl yapıyordunuz bilmiyorum ama bir de bu şekilde denemenizi tavsiye ederim.