Her geçen gün yöremizden batıya göç artarak devam etmekte olup bu durum yöre insanının aynı zamanda belini de bükmektedir. Genç nüfus, bu göç kervanının en önemli halkasını oluşturmaktadır. Bölgenin geçim kaynaklarını oluşturan hayvancılık ve çiftçilik ise göç sonrası geriye kalan ileri yaş seviyesindeki halk için zorluklarla doludur.Temel olarak, göçlerin altında yatan neden ekonomik sıkıntılardan kaynaklanmaktadır. Yaşları ilerlemiş olanlar bir şekilde köylerinde hayatlarını idame ettirirken, genç nüfus önlerindeki uzun yıllarını ekonomik zorluklarla savaşmaktansa büyük kentlerde çalışarak yaşam mücadelelerini sürdürmek üzere göç kervanına katılmaktadırlar. Yaz mevsimleri hariç yılın diğer dönemlerinde köylerimizde hayat durma noktasına gelmektedir. Baharın gelmesiyle birlikte canlanan toprak misali köylerimizde şenlenir. Memleketlerinden göç eden insanların gerek geride bıraktıkları ailelerinin rençperlik işlerine yardımcı olmak maksadıyla, gerekse senelik izinlerini memleketlerinde değerlendirme şeklinde olur. Aslında bunun bir neden ide memleket hasreti yatıyor desek yanılmayız. Ekonomik kaygılar neticesinde yaşanan göçlerin önüne geçmek çok mühim bir konudur. Düşünün bir kere bundan 10 sene önce köylerimizin hane sayısını. Birde şimdiki hane sayılarına bakın. Peki, 10 sene sonra ne olacak! Köylerimiz birer harabeye mi dönecek? Aslı gurbet harap etmiş köyümü türküsünü bilmeyenimiz yoktur değimli. Bu türküyü dinlerken duygulanmamak mümkün mü, beklide gözyaşı akıtmak! Acıda olsa, hayatın bir gerçeğidir ekonomik sıkıntılar.
Bu göç kervanları köylerimizi birer harabeye çevirmeye devam mı edecek? Peki yöremizin ekonomik sıkıntılarını bir nebzede olsa sarabilecek bir şeyler yok mu?
Devamı 
