Adnan Çelebi
adnan_58@hotmail.com
Teşekkürler Karacaören Halkına
04/04/2014 Sevgili karacaören köylüleri ve saygıdeğer hemşehrilerim bir süre önce yapılan 30 martta bilindiği üzere yerel seçimler gerçekleştirildi. Ama ülke genelinde yaratılan psikoloji hep ters etkili yani negatifti. Bizim köyde de yapılan seçim her ne kadar gergin geçse de sonuçta köyde herkes birbiriyle hısım akraba olduğundan her gün yüz yüze bakıyorlar. Bir gün işi düşmese ertesi gün elbette yardıma ihtiyaç duyacak. Biz Anadolu insanı buna mecburuz. Eğer köyde yaşıyorsak beraber bir şeyleri başarmak istiyorsak birbirimizi ötekileştirmeden birbirimize saygılı hoşgörülü ve yumuşak davranmak zorundayız öfkemizi egolarımızı bir kenara atıp daha iyi şeyler yapabilmek için birbirimize destek vermek zorundayız, efendiler efendisi; ‘’komşuların en hayırlısı komşusuna yardım edendir’’ diye buyurmuştur. Yine atalarımız ;‘’Komşu komşunun külüne muhtaçtır’’ diyerekte komşuluğun önemini yine bizlere hatırlatmıştır. Bu bağlamda biz her daim önümüze bakıp daha iyi neler yapabiliriz bunun telaşına varmalıyız. Eğer biz buralarda mertebeleri bir vesayet olarak kullanırsak birbirimize kötü davranışlarda bulunursak bu olayların kimseye faydası olmaz. Köylülerimden ve hemşehrilerimden istenilen şeyler sağduyulu davranmaktır. Köye, akrabalara ve hemşehrilere nasıl hizmet verebilirim nasıl yardımcı olabilirim bunun telaşında olmalılar bence. Kimsenin kimseye kin duymadığı mutlu ve saadet dolu günler için el ele verip köyümüzü, köylümüzü kalkındırmak zorundayız. Çünkü bizim bizden başka kimsemiz yok. Bugün yazı hakkında babama yer vereceğimi kendisine söyledim ve onun köy halkına ve Türkiye’nin diğer yerlerindeki genellikle İstanbul ve Ankarada ki hemşehrilerine mesajı var Karacaören köyü yeni muhtarı sayın Muhsin ÇELEBİ diyorki ‘’ Saygıdeğer köylülerim ve hemşehrilerim. Muhtarlık sadece bir hizmet bir bayrak yarışıdır. 30 mart seçimlerinde yapılan oylamada Karacaören halkı bu görevi bana layık gördü. Bu yüzden öncelikle eski muhtar sayın İsmet COŞKUN ve ailesine, onun nezdinde tüm muhtarlara köye ve köylüye yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Bana verilen bu görevde herkese adil ve eşit davranacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Yapılan seçimde bana oy veren veya oy vermeyen değerli köylülerime teşekkür ederim. Bu bağlamda köy dışında yaşayıp beni arayan destek veren akraba hemşehri ve köylülerime de teşekkürlerimi gönderiyorum. Saygı ve selamlarımla ‘’ Özetle anlattığım bu konuşmadan da anlaşılacağı gibi bundan sonraki dönemlerde biz köylüler olarak daha iyi imkanlar ve refah düzeyi yüksek bir köy olmak için birlik olmamız şart. Çelebi ailesi adına bende köy halkımıza ve köyümüze emekleri olan muhtarımız İsmet Coşkun ağabeyime 10 yıllık süre içerisinde vermiş olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür ederim. ŞEYH EDEBALİ'NİN OSMAN BEYE NASİHATI "- Ey Oğul! Beysin, bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül alma sana... Suçlamak bize; katlanmak sana... Acizlik yanılgı bize; hoş görmek sana... Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana... Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana..." "- Ey Oğul! Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..." "- Ey Oğul! Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı.. Allah (c.c.) yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hakk yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin." "Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va'd edilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz." "Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir." "Milletin kendi irfanı içinde yasasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır." "En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir." "Ülke, idare edenin, oğullan ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştürdüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar, yaşatamadılar.." (Bu nasihat Osmanlı'yı 600 sene yaşatmıştır.) "İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkamaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar, laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir..." "Akacak kan boş yere akmamalı. Ona yol ve yön lazım.. Zîra kan, toprak sulamak için akmaz. Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur." "Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı... Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli." "Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat, bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz." "Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az..." Yalnızlık korkanadır. Toprağın ekin zamanını bilen çitfçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da... Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin." "Sevgi da'vanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez." "Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman, geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın..." selam ve dua ile" |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
GERİDE KALAN YILLAR - 04/12/2013 |
KÖYDE KALAN ÇOCUKLUĞUMUZ |