Cemalettin OLGUN
ceolgun@gmail.com
TARİHİ İMRANLI ÇEŞMESİ
01/06/2015
İmranlı Haber Dergisinin ilk sayısı Nisan ayında yayına girdi, hayırlı uğurlu olsun. Baskıya hazırlayan arkadaşların emeğine yüreğine sağlık. İnşallah derginin 100. sayısını 'da görürüz. İlk sayıda Edebiyat Öğretmenimiz Kemal Koçarslan bey "Sayın İmranlı Haber Okuyucuları" başlıklı akıcı, güzel bir yazı kaleme almış, severek okudum. Yazının bir yerinde "Tarihi eserleri, müzeleri olmasa da tertemiz bir havası şahane bir içme suyu vardır. Çayı demlediğimizde bu güzel tadı duyumsarsınız" diyor, İmranlı'yı anlatıyor. Yazarın makalesini derginin 1. sayısında, 13. sahifede okuyabilirsiniz. Kıymetli Hocamın "tarihi eserler, tertemiz hava, şahane içme suyu" çağrışımları beni eskilere, İmranlı'nın meydanında bulunan tarihi çeşmeye, çeşmeden akan tertemiz kaynak suyuna kadar götürdü. Orhan Veli meşhur şiirinde "Hava bedava, bulut bedava. Dere tepe bedava" demiş şiirin devamında su bedava dememişti. Şairimiz İmranlıda yaşasaydı eminim ki su'da bedava derdi. Taa eskiden İmranlı'nın öte yüzünden, Koçgiri Köylerini geçip Delice'den aşağı yaya olarak İmranlı'ya vardığımızda şehrin tam ortasında mütevazı, boyumuzdan büyükçe, kesme taşlarla düzgünce yapılmış, kurnalarından şırıl şırıl su akan çeşmeyi gördüğümüzde tanıdık birine rastlamışız gibi olur, adeta çeşme yüzümüze gülerdi. Hava bedavaydı, su'da bedavaydı. kana kana içer yorgunluğumuzu atardık. Yukarıdaki eski bir İmranlı fotoğrafında çeşmenin O zamanki hali görülmektedir. Çeşmenin kurnasının üstünde zincirle bağlı bakırdan maşrapa vardı, bir yüzünde eski Türkçe ile yazılı bir kitabe, yan tarafında da yeni harflerle yazılı bir kitabe vardı. O zamanlar sadece suyunu içerdik, yanı başındaki Salı günleri kurulan pazar yerinden 1 kese kağıdı tombul Kazova üzümü bir de içi kar beyazı somun ekmek aldık mı her şeye bedeldi. Çeşme ne zaman yapılmış, kim yapmış, kitabede ne yazarmış hiç aklımıza gelmezdi. Yıllar geçti aradan, yine öte yüzden süzülüp İmranlı’ya geldiğimde hayalimdeki o çeşmeye koştum, sevgili çeşmemiz yüzümüze bakıp gülümsemedi, yorgunluktan bitap düşmüş vaziyetteydi. Ne ben onu tanıyabildim, nede o beni. Üzerinde kaldıramayacağı bir yük vardı. Ne suyu eski su, ne yanı başında pazar yeri ne Kaz ovanın Kaz üzümü yoktu. Somun ekmek gene vardı ancak içi kar beyazı değildi. Çeşmenin etrafı çimentodan dökülmüş 6 sütün ile çevrilmiş, üzeri 6 genli düz sundurma ile korumaya alınmıştı. Güzelim kesme taşların üzeri kaplama malzemeleriyle adeta mantolanmış durumdaydı. Bereket versin kaplamayı yapan usta çeşmenin kitabelerini açıkta bırakmış, sağ olsun, orayı da kapatabilirdi. Yan taraftaki fotoğraf çeşmenin Osmanlıca kitabesidir. Yıllarca bedavadan kana kana suyunu içtiğimiz çeşmenin eski Türkçe ve yeni harflerle yazılmış kitabelerindeki yazılar silinmeye yüz tutmuş, okunamaz duruma gelmişti. En fazla tarihin atıldığı rakamlar yıpranmıştı. 1332 yazısının 3-3.2 rakamları bir kaç seneye kalmaz tamamen kaybolabilir. Çeşmeden bana tanıdık bu 2 kitabeydi. Okşarcasına yazılara dokundum, üzerinin kirini sildim, yazılar belirdi, göz göze geldik biraz gülümser gibi oldu. Bir asırdan fazla zamandır kim bilir kaç milyon kişinin gözlerinin içine baktı, acısına, sevincine ortak oldu beni nereden tanısın? NOKTADAN YADİGAR/ HARBDAN HATIRA [ SENE 1332 (1913) ] Kitabenin ilk kelimesi Nokta'dan yadigar, ikinci satırı harbdan hatıradır. İmranlı eşrafından edindiğim bilgilere göre Nokta o zamanlar İmranlı'da görev yapan Nokta isimnli komutanın adıymış. Döneme denk gelen harplerin hatırasına binaen yapılmış. İmranlı çeşmesi Nokta komutandan yadigar, harpdan hatıra olarak 1332 (1913) yılında İmranlı'ya kalmış bir eserdir. İlk bakışta Nokta isim olarak biraz zor gelsede taşa kazılan belge bu şekildedir. Nokta ismi komutanın lakabı veya gerçek ismi olabilir. Bu vesile ile Nokta komutanı rahmetle yad ediyorum. Yapan ustayı yad ediyorum. İyiki bu eseri bırakmışlar. Çeşmenin yeni Türkçe harfleriyle yazılmış kitabesinde ise; üst kısmında sağa sola ve yukarıya bakan 3 ay yıldız, altında Cumhuriyet bayramının 10. yılı anısına bir şeyler yazılıdır. Muhtemeldir ki Cumhuriyetin 10. yılında 1933 de çeşme onarım görmüş, Cumhuriyet Bayramı olarak not düşülmüş. Büyük coşkuyla kutlanan Cumhuriyetimizin 10. yılı anısına bir nişan olarak çeşmeye ilave edilmiştir. Yukarıdaki fotoğrafta yeni harflerle yazılmış kitabe görülmektedir. Çeşmenin hem Osmanlıca, hem yeni Türkçe 2 kitabeye sahip olması ilginç bir durumdur. Tarihi çeşmelere karşı ilgiduyan birisi olarak 2 kitabeli bir çeşmeye pek rastlayamadım. Genelde 2 kitabeli çeşmelerin yeni Türkçe ile yazılan 2 nci kitabesi ilk kitabenin aynısı olmaktadır. İmranlı çeşmesinde durum farklıdır. Kitabe üzerindeki tarihten anlaşılacağı üzere çeşme bu yıl 102 yaşındadır. Bir asrı geride bırakan bu yapı İmranlı'nın tarihi ve kültürel mirası durumundadır. İmranlı'nın yerel tarihine 102 yıldır tanıklık eden bu çeşmenin imkanlar el veriyor ise aslına uygun olarak yeniden ihya edilmesi en büyük arzumuzdur. ------------------------------------------------------------------------------------ Yazı imranlı Haber Dergisinde ve bu kşede aynı anda yayınlanmıştır. ---------------------------------------------------------------- |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KATRAN BABA - 20/05/2020 |
KATRAN BABA |
BAL HATUN CAMİİ / Levent Kürşat Kırca & Cemalettin Olgun - 28/04/2020 |
SUŞEHRİ BAL HATUN CAMİİ Levent Kürşat Kırca & Cemalettin Olgun |
TÜRK KAYAKÇILIĞI SİVAS SUŞEHRİ BULDUR KÖYÜNDE BAŞLADI - 19/02/2020 |
TÜRK KAYAKÇILIĞI SİVAS SUŞEHRİ BULDUR KÖYÜNDEN BAŞLADI |
HASAN MEŞELİ İstikbalin Valisi İmranlı Hanelerinde - 18/06/2019 |
Ne yanar kimse bana âteş-i dîlden özge Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı / Fuzuli |
Anıtkabir İnşaatında Çıkan Tüneller - 15/06/2019 |
ABDURAHMAN USTA'NIN ANILARI |
Kapıdaki Yüzler - 16/10/2018 |
KAPIDAKİ YÜZLER |
VELİ BABA TÜRBESİ - 17/01/2018 |
VELİ BABA TÜRBESİ BİR HUZUR BELDESİ |
ŞAH TEPE - 01/04/2017 |
İmranlı Haber dergisi. 10. Sayı. Mart.2017 |
TARİHTEN GÜNÜMÜZE KÖY MUHTARLARMIZ - 05/03/2014 |
MUHTARLIK TARİHÇESİ |
Devamı |