15 Temmuz 2016 Cuma günü tatilden dönüşte İstanbul girişinde olağan dışı bir Trafik ile karşılaştık.saat 21. 30  civarında idi.Köprülerde terör alarmı varmış Polis kıyfetindeymişler askerler onları tutukluyorlarmış.Bu söylentiler tuhafıma Gitmişti büyük oğlum Ahmeti aradım bilgi istedim.Kendiside Vaniköyde bir

kafede otururken yaşları küçük asker elbisesi giymiş silahlı gençlerin(kuleli öğrencileri) kendilerine evlerine gitmelerini söylemişler.Yoldan geçen çevik kuvvet otobüsünü durdurmuşlar polis İle arbede yaşanmış.daha sonra polisler fırsattan yararlanıp oradan uzaklaşmışlar.

Ben bunun bir darbe girişimi olduğunu anladım ve Ahmete eve gitmesini söyledim.Daha sonra zorbela Çamlıca gişelerinden geçip imes yan yollardan Ümraniye sanayii Yolundan  saat 22.30 da eve ulaşabildik.Televizyonlardan Cumhurbaşkanı ve Başbakanın Cep telefonu ile yayına katıldıklarını ve asker içine sızmış canilerin darbe girişiminde bulunduklarını ve milletin meydanlara inmesini  iradelerine sahip çıkmalarını söylemeleri İle bu yüce millet özgürlük ve bağımsızlığı için genç,ihtiyar,kadın,çoluk çocuk sokaklara, meydanlara İnmiştir.Tarihte görülmemiş bir mücadele ile sağcısı, solcusu,liberali,sunnisi,alevisi ile kendi İradelerine ipotek  koyanlara karşı yiğitçe direndiler.Yüzlerce şehit verildi.Nice kahramanlıklar gösterdiler ve 15  Temmuz bir demokrasi ve özgürlüğe sahip olma gününe dönüştü.

Geçmişi ve kendisi bir muamma olan  fetullah gülen ve örgütü anadolunun fakir masum halkının çocuklarını  istikbal gelecek vaat ederek kandırmış kendi menfaat ve üst aklın emrine sunmuştur.Dini konuları kendine has uslubu ile

anlatıp  günün ve düzenin gidişine  göre yorumlayıp din ve vicdana uymayan fetvaları ile insanların durumuna göre onları yönlendirmiştir.

 Ülkemizde belli bir taban bulan bu hareket özellikle bir yaz boz tahtasına dönen ve adında Milli eğitim yazan fakat bir türlü milli olamayan eğitime önem vermiş bu alanda büyüme fırsatı yakalamış,dersaneler ile başarıya ulaşmıştır.Diğer dini

cemaatler bu konuda geri kalmış eğitime uzak durmuşlardır.Bunu

bir fırsata çeviren cemaat ilerde kendisi için asker, polis, savcı,hakim,öğretmen yetiştirmiştir.Yurt dışı türk okulları adı ile yönetimlere şirin gözükmüş yaptığı çalışmalara destek almıştır.

Bu oluşum yaklaşık 1970 yıllardan sonra yapılanmaya girmiş 80 ve 90 Yıllarda devlet içinde etkili olmaya başlamıştır.2000 li  Yıllarda gücünü ve otoritesini  güçlendirmiş ve bugünkü isyana kalkmıştır.Ülkemizde ve ortadoğuda meydana  gelen olaylardan  bunların bir üst aklın ürünü olması yüksek olasılıktır. Bu akıl bölgemizde ülkemizin ve milletimizin söz sahibi  olmasını istememekte, mazlum  milletlerin yanıda olmasına ,onların yardımına koşmasına  engel olmaktadır.

Bu durum  ve  vaziyette bizlere düşen vazife ülkesini ve devletini  seven insanlar olarak ayrıştırı değil birleştirici,üzen değil birlikte üzülen,bozguncu değil toparlayıcı,görüşü ve etnik kimliği ve dini ne olursa olsun türkiye otak paydasında barış ve huzur içinde kardeşçe yaşamaktır.

Bu olay devletimize ve milletimize bir ders vermiştir.Tarihten gelen bir güç ile ilelebet bu milleti yücelmek ve sonsuza dek devam ettirmek istiyorsak bunu yapmak zorundayız.

Herkes bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır.Bu topraklardan başka vatanımız yoktur. Anadolumuzun bu kutsal toprakları, kendine yurt ve vatan sayan, birlikte ve kardeşce yaşamak isteyen herkesindir.

Yaşasın millet iradesi...

Yaşasın demokrasi ve özgürlük….